Basında - Page 3

Yazarımız Müslüm Üzülmez’in Kişisel Web Sitesi Yayında

Gazetemizin köşe yazarlarından Müslüm Üzülmez’in kişisel web sitesi www.uzulmez.site yayın hayatına başlamıştır. Yazarımızın web sitesinde gazetemizde yayınlanmış yazıları dışında, basılmış kitapları, değişik gazete ve dergilerde çıkmış yazıları, teknik yazıları ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış yazıları ile kendisi ve kitapları hakkında basında

1 min read

Ergani Tarihinin Saklı Sayfası: ERMENİLER

okuma süresi: 4 dk.

Abdurrahman Demir(*) Sevgili dostlar, yılların dostluğuyla bu güne kadar birlikte geldiğimiz, sevgili dostum MÜSLÜM ÜZÜLMEZİN, Büyük emek vererek, bizlere kazandırdığı bu güzel eseri, soluksuz okudum dersem abartmış olmam. Eserin Önsözünü, Ergani’mizin yetiştirdiği, büyük değerimiz, ALİ GÜZEL (emekli hakım, Anayasa Mahkemesi üyesi) ağabeyimiz yazarken, sevgili Müslüm’ü çok güzel anlatmış. Anlatımının özetinde, geçmişte olan biten olaylara, egemenlerin penceresinden bakma yerine, egemenlerin yok saydığı, ve de ötekileştirdiği insanların penceresinden bakmayı, önüne koymuş, yamaçlarında büyüdüğü MAKAM DAĞININ DERVİŞİ demiş. Evet dostlar öyle bir derviş ki, gerçekten gönüllü bir Derviştir benim arkadaşım. Güzel insan sevgili MÜSLÜM. Eserin konusu, 1913 yılında Babıali baskınıyla ülke iktidarına kesin

Sosyal Mesafe Yanlış Anlaşılmasın!

okuma süresi: 3 dk.

Orhan YAZGAN Korona virüs hayatımızda var olan birçok kavramı, yaşam alışkanlıklarımızı ve en çokta sosyal ilişkilerimizi etkiledi.Hastalığın yayılması ve ülkemizde görülmesinin ardından, hayatımıza farklı ve yeni olan bir kavram dahil oldu. ‘SOSYAL MESAFE’Tüm haber programlarında, uyarılarda, afişlerde, reklamlarda, cami hoparlörlerinde, polis otosu anonsunda sürekli karşımıza hayatımıza yeni giren bu tanımlama çıkmaya başladı.Korona Virüsten korunmak için devleti yönetenler, bakanlar, bilim kurulu üyeleri, siyasi liderler, valiler, belediyeler, doktorlar, gazeteciler, haber sunucuları yaptıkları açıklamalarda mutlaka “sosyal mesafe” kuralına uyulması gerektiğini dillendirdiler.‘Sosyal Mesafe’ hayatımıza damdan düşer gibi girince, bazılarımız algılamakta zorlandı.Ne olacaktı bundan sonra?Sosyalleşmeyi bir kenara mı bırakacaktık, yoksa aramıza insanlarla fiziksel bir mesafemi

Erganili Bilûrvana Hafız

okuma süresi: 4 dk.

Kamil Sümbül İnsan yaşamında karşılaştığı bazı rastlantılar var ki, yaşamı boyunca insanı etkileyebilir. Bu etkileyen bir kişi olabileceği gibi, bir olay, okuduğu bir kitap, ilk aşkı veya dinlediği bir müzik aletinin sesi de olabilir ve bu giderek yaşamında bir hobi/tutku bile oluşturur. Müzik’le çocukluğumdan beri fazla haşır neşir olan biri değilim, iyi bir dinleyici bile sayılmam. Ne sesim güzel ne de bir enstrüman çalmış değilim, fakat 50 yıla yakındır bilûr(lûlî, kaval) sesini duyar duymaz hemen kulak kabartır zevkle dinlerim. Doğup büyüdüğüm kasabam Çermik(Diyarbekir)’te çevremde bilûr çalanlar vardı, ayrıca Erivan Radyosu’nun Kürtçe programlarını babam kaçırmayıp dinlerken nêy ve bilûr sesini duyduğumda

Müslüm Üzülmez

okuma süresi: 2 dk.

1950 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ergani’de, yüksek öğrenimini Ankara’da 1977’de kimya mühendisi olarak tamamladı. Çeşitli kamu ve özel sektöre bağlı işyerlerinde mühendis olarak çalıştı. Mühendisliğin dışında dernek yöneticiliği, parti yöneticiliği yaptı; işçilik, pazarcılık gibi çeşitli işlerde çalıştı. 1982-1984 yılları arasında Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde siyasi nedenlerden dolayı tutuklu kaldı. 5 yıl ceza aldı. Dava Yargıtay aşamasında iken, 141. Ve142. maddeler Türk Ceza Kanunu’ndan çıkartılınca dava dosyası kapandı. Sonrasında 1990 yılında memur olarak girdiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nden emekli oldu. Evli olup, iki çocuk babasıdır. Mühendislik Mimarlıkta ve Planlamada ÖLÇÜ,

“Çiftçinin Dünyası”

okuma süresi: 4 dk.

Misbah HİCRİ İlk bakışta, kitabın ismi sanki çiftçilikle ilgili (sürüm, dikim, biçim) bilgiler veriliyor sanırsınız. Kitabın sayfalarını çevirdikçe yaşamın direngenliği içinde ki bir insanın hayat mücadelesini görürsünüz. Her insanın yaşadıkları onun en büyük eseridir. Kitap iki kısımdan oluşturulmuş; birinci kısmı sosyal, kültürel, toplumsal, yaşam, anı, günlük notlar ve değerlendirmeler… Bu da çiftçinin ufkunun ne kadar geniş olduğunun ifadesi olsa gerek. İkinci kısmı şiirlere ayırmış. Ben şimdilik sadece kitabın birinci kısmıyla yetiniyorum. Fırsat bulduğum da şiirleri üzerinde de ayrı bir değerlendirme de bulunmaya çalışacağım. Çünkü şiirlerini okuduğum kadarıyla değerli buldum. Bu kitabı, kitabın mizanpajını yapan öteden beri görüştüğüm zaman zaman karşılıklı

Karcılık

okuma süresi: 3 dk.

Mehmet Ünal Taşpınar/Manşet Yazarlar Karcılık çok zahmetli bir iştir. Kışın yağan kar, dağlarda kayaların güneş almayan tarafında gölgelik kısımlarda istiflenip saklanarak yazın kavurucu sıcağında içilecek suyun, ayranın veya şerbet gibi içeceklerin içine atılırdı. Ayrıca dondurma yapımında kullanılırdı. Yazları içine kar atılmış soğuk içecekler sıcak havalarda yürek ferahlatırdı. Kar basarken, önce dağda kayaların dibinde veya oyuğunda güneşten fazla etkilenmeyen bir yerinde yer seçilir. Seçilen bu yerin taşı ve toprağı atılır, yer temizlenir ve düzeltilir. Üzerine saman ve tuz serpilir. Sonra bu düzeltilen yerin üzerine bir kat kar, bir kat tuz atılır ve küreğin tersiyle, loğla sıkıştırılır. Bu sıkıştırılmış kar yığınının üzerine

Müslüm Üzülmez, St. Petersburg İzlenimleri ve Dicle Vakitli Gecelerde Yazılanlar

1 min read

Asmaaltı Yayınevi, İstanbul, Ekim 2017, 340 sy. Şehri, 1703’te bizimkilerin “Deli”, Rusların “Büyük” dediği Çar Petro kurmuş ve ismini de Petrograd bırakmış. Petro, bataklık üzerine bu kenti kurdururken önceleri ahşap malzeme kullanmış, ancak çıkan yangınlar nedeniyle Rusya’nın başka yerlerinde taş bina yapılması yasaklanmış, ne kadar taş ustası varsa hepsi buraya getirilmiştir. Kente gelen her gemi ve taşıma aracının taş getirmesi zorunlu kılınmıştır ve savaş esirleri köle gibi çalıştırılarak kan ve gözyaşı karışımıyla taştan bir kent yaratılmıştır. 1712 tarihinde Rusya’nın başkentini Moskova’dan Petersburg’a taşıyan da yine Çar Petro’dur. Petersburg bu tarihten itibaren Çarlık Rusya’sına 200 yıl başkentlik yapmıştır.  Yani tarih ve

St. Petersburg İzlenimleri Ve Dicle Vakitli Gecelerde Yazılanlar

okuma süresi: 5 dk.

İsa Tekin Sevgili Müslüm Üzülmez Abem, 02.11.2017 tarihinde imzalayıp gönderdiğin “St. Petersburg İzlenimleri Ve Dicle Vakitli Gecelerde Yazılanlar” kitabınız 09.11.2017 tarihinde elime geçti. Çok mutlu oldum ve zevkle okudum. Aslında okuduğum kitaplara yazı yazmayı beceremem. Ama bu kitabı okurken bende çok farklı duygular uyandırdı. St. Petersburg İzlenimleri bölümünü okurken o insanların tarihlerine sahip çıkış şekli ve korumaları beni çok derinden etkiledi. Beynimde oradaki tarihi eserlerin değeri kıymeti ve korunması, diğer taraftan kadim şehrim Diyarbakır (Amed) Sur ilçesinin durumu ve şehrin yerle bir edilişini, Diyarbakır’ın dokuz bin yıldır yaşayan ruhunun ve kalbinin sökülüp parçalanmasını, yok edilişini, ruhunun yakılıp yıkılan molozların altında

Ana Esas Duruşa Geç!/Önsöz(*)

okuma süresi: 7 dk.

Cesaretin, Onurun ve İnsanlığın Sınandığı Mekân: 5 Nolu takvim yaprakları solsa dayaşananları unutmak mümkün değilolaylar bir bir geçer kaydabeyinde hafıza dosyalarına unutmadım!zindanların uğultusu kulaklarımı her çınlattığındagün batımı hüznünde yüreğimin derisi yüzülürgöz bebeklerime takılır resminseni gördüğümde bil ki güzelimgöz yaşlarımı esirgemeyeceğim Sonbahar, hüzünlü derinliğinin yanında sessizliği, huzuru hatırlatan ve yalnızlık hissiyle gelen kısa bir duraklama mevsimidir. Diyarbakır’ın bu mevsimde kendine has bir yanı vardır; sabahların efsunlu güzelliğini gurur ve övünçle üzerinde taşımak için sabırsızlanır. Karacadağ tatlı eser, Dicle’nin akışı daha da nazlı olur. Ağaçlar ışıltılı gelinliğe dönüşen yapraklarıyla renk cennetine dönüşür. Günün aydınlanmaya başlamasıyla insanların, güvercinlerin, serçelerin, arabaların çeşitli tonlardaki sesleri

Müslüm Üzülmez’in Yeni Kitabı St Petersburg İzlenimleri

okuma süresi: 4 dk.

Misbah HİCRİ “Ve Dicle Vakitli Gecelerde Yazılanlar” alt başlıkla yazılar merakımızı biraz daha artmaktadır. Kitabın kapağına ben gidip görmesem de yazılanlar, bize St Petersburg’un beyaz gecelerini, maviliklerini, hüzün ve sevgileri yanında taşın mimariye kattığı ahengi okudukça yüreğinin enginliğinde hissediyor insan… Kitabın içeriğinin paylaşılması elbette önemli… Bu kitabı dört bölüm yaparak, hem kitabın okumasına, hem de haz veren yazılarla başlanılmasına katkı sunmuş. Fotoğraflarla bezenmiş anlamlı bir çalışma… Birinci kısım mekânlar; Bu bölümde dünya gezileri St. Petersburg, Finlandiya gezilerine yer verirken doğduğu ve yaşadığı, ilişkisi olan şehirleri ilçeleri unutmamış. Tokat’ı, Çüngüş’ü Ergani’yi ve sair yerleri yazmayı ihmal etmemiş. Tarih ve doğal güzelliklere