Bilim - Page 5

Bilgisayarla Tanışmam ve “Kâinatın Hâkimleri”

Şeyleri kavradığımızda bunları bellekte kayıt altına alır, kavramsallaştırırız. Sahip olduğumuz bu kavramlar sayesinde de düşünür ve hareket ederiz. Kavramların nicelik, nitelik ve enerji seviyeleri ise düşünce ve hareketimizin çapını ve derinliğini belirler. Doğa yasalarına aykırı, nesne ve hareketleri tanımlamayan içi boş tanımsız

okuma süresi: 7 dk.

Çayönü ve İnsanın Çamurdan Yaratılışının Hikâyesi

/
okuma süresi: 4 dk.

“Çamurdan yoğrulmuş bir küçük kıvılcımTaklit edince Rabbini, yoz şekil olur ancak sureti değil;Kader, özgürlük kovalar birbirini,Ama eksik kalır uyumu sağlayan us.” Çayönü, Diyarbakır iline bağlı Ergani ilçesinde bir höyüğün adıdır. Kuzey Mezopotamya’daki tarihî yerleşim yerlerinden biridir. Prof. Dr. Halet Çambel ve Prof. Dr. Robert J. Braidwood tarafından Güneydoğu Anadolu Tarihöncesi Araştırmaları Karma Projesi kapsamında başlatılan kazılar sonucunda tespit edilen “ilk üreticiliğe geçiş” yeri olması nedeniyle, önemli bir yer özelliğindedir. Neolitik dönemin en iyi, belki de en erken temsilcisidir. Bu dönem, yaklaşık MÖ. 7500-6000 yıllarına denk düşmektedir. İnsanoğlunun bu ilk yerleşim yerinde yapılan kazı ve çalışmalarda kilden, balçıktan, yani çamurdan kadın

Bilim, Çayönü ve Halet Çambel

/
okuma süresi: 5 dk.

“İnce düşünceli bilgin acı ilacı şekerle tatlı hale getirir” -Molla Camî İnsanları hayvanlardan farklı kılan iki önemli özelliği var: Elleri ve beyni. Biz insanlar, kolayımıza geldiği için ve alışkanlığımızdan olacak ki hep ellerimizi ve çenemizi kullanıyoruz. Oysa çene ve ellerimizin hareketi kadar aklımızı da kullanmamız lazım. Bizler, ellerimiz kadar beynimizi de kullanmaya başladığımız zaman veya bunu başardığımız ölçüde; tükettiğimizden daha fazla üretir duruma geliriz, sorunlarımızı çözmede ileri adımlar atmış oluruz, insanca yaşamanın maddi koşullarını yaratmış oluruz: Özgür oluruz. Maddeyi harekete geçirecek güç düşüncede saklıdır. İnsanlar, doğa yasalarını tanıyarak, yaşam sınırlarını genişletebilirler. Özgürlük, doğa yasallarının tanınması, nesne ve hareketlerin denetim altına

Müslüman Ülkelerden Neden Düşünür Çıkmıyor?

/
okuma süresi: 5 dk.

“İnsan aklı ve düşünmesiyle fazileti (iyi) ve kötü işleri birbirinden ayırt eder” -Aristo Günümüzde Müslüman ülkelerden gerçek anlamda neden bilim adamı, düşünür çıkmıyor? Neden insanlığın gelişimine bir katkı sunamıyorlar? Neden Müslüman ülkeler ekonomik, sosyal, siyasal, askeri ve teknolojik alanda geri? Geniş anlamda bu geri kalmışlığın, bu düşünce fukaralığının altında ne yatmaktadır? Neden İslâmî düşünceden mi kaynaklanıyor, yoksa İslam ülkelerinde egemen olan İmam Gazalî’nin sorgulamayı men eden, “her şeye vahiy mantığıyla bakılması gerekir” şeklindeki kabul gören baskın anlayışından mı kaynaklanıyor? Benzer soruları çoğaltabiliriz. Bence sorun İslami düşüncede değil; Müslüman ülkelerde egemen olan İmam Gazali’nin sorgulamayı men eden, her şeye Vahiy mantığıyla

Bilgi ve Tanımsız Kavramlarla Düşünme

okuma süresi: 4 dk.

Bilgi, doğadaki nesne ve hareketleri tanımaya ve denetim altına almaya yarayan araçlardan biridir. İnsanlar, aileler, kabileler, aşiretler, toplumlar, uluslar sahip oldukları bilgi birikimiyle orantılı çalışma veya savaş yaparlar. Bilgi birikimi olmadan servet birikimi olamaz. Servet birikimi, bilginin ışığında, savaş ya da çalışma ile oluşur. Toplumdaki aydınların görevi bilgi birikimine katkıda bulunmaktır. Bilgi doğayla ve doğaüstü ile ilgili olabilir. Ancak, doğa ile ilgili bilgi birikimi olmadan ve doğal çevre değişime uğramdan doğaüstü inanışları değiştiremeyiz. Doğaüstü inanışların temeli olan tanımsız kavram ve sözcükleri arka arkaya sıralayıp, ciltler dolusu kitapları peş peşe yazmak ustalık istese de, gerçek yaşamla bir ilişkisi olmadığında insanlığın gelişimine

1 3 4 5