Basında - Page 12

Yazarımız Müslüm Üzülmez’in Kişisel Web Sitesi Yayında

Gazetemizin köşe yazarlarından Müslüm Üzülmez’in kişisel web sitesi www.uzulmez.site yayın hayatına başlamıştır. Yazarımızın web sitesinde gazetemizde yayınlanmış yazıları dışında, basılmış kitapları, değişik gazete ve dergilerde çıkmış yazıları, teknik yazıları ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış yazıları ile kendisi ve kitapları hakkında basında

1 min read

Futbol, Kitap ve Sanat Aşkı

okuma süresi: 10 dk.

M. Şehmus GÜZEL Değerli hemşerimiz Müslüm Üzülmez’in 1960’lardaki ismiyle Ergani Gençlik Spor’a, bugünkü adıyla Erganispor’a ilişkin ve birkaç gün önce yayınlanan makelesini büyük bir keyifle okudum. Sizin de okuduğunuzu tahmin ediyorum. Okumayanlar varsa, hemen okumalarını tavsiye ederim. Müslüm Üzülmez’in makalesini okurken, çocukluk ve ilk gençlik günlerimizdeki çaputtan topla top oynadığımız günleri anımsadım. Futbol değil top oynuyorduk en gerçek tarafından. Evet hemşerimizin yazdıkları beni çok memnun etti. Eline sağlık. Bu vesileyle Erganispor’un çalıştıranı hemşerimiz Şadan Üzülmez’i, «öğrencilerini» ve başarılı maçlarla Ergani ismini gittikleri her yerde güzel bir kilim gibi armağan bırakan futbolcu kardeşlerimizi candan kutluyorum. Müslüm Üzülmez’in makalesinden şu satırlara katılıyorum

Lütfü Çakın | Karikatürcüler – Caricaturists

okuma süresi: 3 dk.

“KARİKATÜRCÜLER…“ Karikatürcüler çizgilerle düşünen sanatçılardır. Karikatürde nükte resmin altındaki sözcüklerde değil, bizzat çizgilerdedir. Bu nedenle, karikatürcü düşüncelerini, felsefesini, anlatmak istediği şeyi sözcüklere gereksinim duymadan çizgilerle anlatır. Çizgiler sanatsal bir karakter taşır ve mizah içerir. Karikatür ve mizah insanı gülümsetir, güldürür. Gülme, beynin ilacıdır; beyini çalıştırır. Sorgular ve düşündürür. Sorgulayan ve düşünenler ise hizaya gelmeyen, kalıba girmeyen insanlardır. Bunlardan biri de Lütfü’dür. Lütfü, yeri geldiğinde alışılagelmiş ve “kural” diye sunulan şeylerle inceden ince dalga geçer, yeri geldiğinde de çizgileriyle insanların gerçek, yalın yanlarını mizah duygusuyla örtüştürüp yorumlar. Karikatürlerinde günlük yaşamdaki şaşırtıcı, aykırı, abartılı, çarpıcı özellikleri ustaca yakalar ve yakaladıklarını bize “suya

Garnizon Kültüründen Demokrasi Kültürüne…

okuma süresi: 4 dk.

Ali Rıza Üleç Duvarın ardında umutlarım çiçek açar! Sevgili Müslüm Üzülmez bir yazısında, acılarla yoğrulmuş yaşamının içinden süzülüp gelen birikimleriyle; yeniye, iyiye, güzele ve ışığa direnenlerin garnizon kültüründen beslendiklerini yazmış. “Her Türk asker doğar”sa, kaçınılmaz olarak da, asker doğan Türk’ün kültüründe “Garnizon Kültürü” olması doğaldır. Garnizonlarda üretilen yaşam reçeteleri toplumun derdine deva olamadı. Her on yılda bir toplum esas duruşa geçip emret komutanım çığırtkanlığından kurtulmak istiyor artık Oral Çalışlar katıldığı bir televizyon programında “devletin milleti ve ülkesi ile bölünmez bütünlüğü”nden bahisle aslında “Garnizon kültürü” nünde nemenem bir şey olduğunu anlamamıza yardımcı oldu. Garnizon kültüründe devletin milleti ve ülkesi vardır. Demokrasi

Son Okuduğum Kitapların Listesi

1 min read

Ben Bölmeden Geldim Komutanım…Müslüm Üzülmez, (Çizen: E. Özkahraman, L.Çakın)Eko Yayınları, İstanbul, 1999ISBN: -, 189 Sayfa, DEĞERLENDİRMEM:Yazarını tanıdığım, dahası imzalayarak bana armağan edilmiş bu kitabı, hüzünlü bir gülümsemeyle okudum. Çünkü anlatılanların tümü gerçekti ve bir kadim coğrafyanın insanının, salt oraya ait olduğu ve orada yaşamaya direndiği için başına gelenleri anlatıyor, anlamamız için bizlere aracılık ediyor sevgili Müslüm Üzülmez. Belki anadilinde yazılmış olsa ve ben o dilden okuyabilsem bambaşka bir anlamı da fark edebilirdim. Ama öyle olmadığı için sanırım, sesi biraz kırık, dili biraz kavruk, gülümsemeleri bazen donuktu bu kitabın. Eline, diline, yüreğine sağlık… Mustafa Sütlaş12 Aralık 2009 /(871/31)http://sutlas.gen.tr/kitap-09.htm

Müslüm Üzülmez’in Cemekli Abbas İle İlgili Yazısı Üzerine

okuma süresi: 2 dk.

Nurettin Değirmenci Gerçekler çoğunlukla kuyunun dibindeki karanlıklarda saklıdır, ama ara sıra yanı başımızda durur; onu göremeyiz. 1987 yılında Cemekli Abbas ile Ankara’da bir kahvede oturup çay içtim. O sırada Yaşar Kemal’in Bu Diyar Baştanbaşa isimli kitabını okumuş ve bazı bölümlerinden etkilenmiştim. Etkilendiğim bölüm Rufai Tarikatı ile ilgili kısımdı.Abbas, “Nurettin kötü olaylar meydana geliyor. Sen çok kitap okuyorsun; neler olacak Türkiye’de? Diyarbakır’da aşırı baskı var…” diye, sordu. Sonra, “Türkiye’de dinciler büyük tehlike midir?” dedi. Ona, “Dinciler tehlike değildir. Hükümetler ekonomiyi denetimleri altına alırlarsa askerler devre dışı bırakılır. Aksi durumda, baskılar artar. Dinciler değil, bazı tarikatlar zararlıdır. Örneğin, Rufai denilen tarikatın kendi

Müslüm Üzülmez, On Bin Yıllık Tarihin Tanığı Hilar

1 min read

Müslüm Üzülmez,On Bin Yıllık Tarihin Tanığı Hilar,Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2009, 159 sy. Bizler tarihimizle, geçmişimizle çok övünürüz, yaşadığımız topraklardaki kültür varlıklarının zenginliğiyle gurur duyarız, ancak; kültür varlıklarımızın korunması, yitirilmemesi, değerlendirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması için gerekli gayreti göstermekte de yeterince sorumlu davranmayız. Örneğin, Ergani’yi ele alacak olursak, Hilar dahil olmak üzere -daha kültür varlıklarının nicelik ve niteliğini tam olarak ortaya koyan, bir envanter çıkarmış bile değiliz. Merkezî ya da yerel birimler bu konuda göz doldurucu bir çalışma yapmadı, yapmıyor veya yapamıyor. Oysa, dünya kültür mirasının evrenselliğini kabul ederek, binlerce yıldan bu yana gelen kültür varlıklarımızın yitirilmeden kurtarılması, korunması, gelecek

Ergani Kaymakamı Yıldırım Göreve Başladı

1 min read

İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı kararname ile Güzelyurt kaymakamlığından Ergani kaymakamlığına atanan Ramazan Yıldırım, ilçeye gelerek görevine başladı. Yıldırım, ilçede hayırlı hizmetler yapmayı umduğunu söyledi. İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı kararname ile Güzelyurt kaymakamlığından Ergani kaymakamlığına atanan Ramazan Yıldırım, ilçeye gelerek görevine başladı. Yıldırım, ilçede hayırlı hizmetler yapmayı umduğunu söyledi. Güzelyurt ilçesinden Ergani kaymakamlığına atanan ve ilçeye önceki gün gelerek görev başı yapan Kaymakam Ramazan Yıldırım, Ergani ilçesi için hayata geçirmeyi düşündüğü projeleri açıkladı. Yıldırım, “İlçeye gelmeden, kullandığım izin döneminde Ergani’yi yakından inceleme fırsatı buldum. Gerek internetten, gerekse Erganili araştırmacı-yazar Müslüm Üzülmez’in Ergani ile ilgili kaleme almış olduğu kitabı okudum. Dolayısıyla Ergani ile ilgili

12 Eylül’ü Unutmadık, Unutmayacağız

okuma süresi: 7 dk.

İsa Tekin İşte IMF ve CIA’nın gizli darbe haritası Tanıklar, mağdurlar 12 Eylül’ü anlatıyor AMED (09.09.2009)- 12 Eylül faşizminin simgesi, Türkiye’nin Ebu Garip’i ve Guantanamosu ‘Diyarbakır Cezaevi’nin izleri okul yapılarak gölgelenmek ve silinmek isteniyor. Ama ne mümkün. Dönemin Sıkıyönetim Komutanı Kemal Yamak’ın anıları bile bir suç itirafı ve belgesi. İşkence mağdurlarının anlatımları da birer belge. İnsan hakkı=terörist hakkıDiyarbakır Cezaevi, 12 Eylül’ün simgelerinden biri. AKP hükümeti, dönemin Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı Kemal Yamak devlet töreniyle uğurlanırken, 12 Eylül faşizminin simgesi işkencehaneyi okul yaparak unutturmak için düğmeye bastı. Ama The Times’ın 29 Nisan 2008’de ‘Dünyanın en kötü 10 cezaevi’ içerisinde gösterdiği cezaevinde yaşanan

“Hilar”ın Dünü ve Bugünü Müslüm Üzülmez’in Kaleminden

okuma süresi: 6 dk.

Enver Yorulmaz Okul öncesi yıllarda her zaman “Can Yoldaşı” olduğum ve sonsuz sevgileriyle yoğrulup kendilerinden her konuda geniş bilgi edindiğim Babaannemle, Ergani’den her Hilar’a gidişte ayrı bir heyecan ve merakla dolardım. Beni o derece her görüşte düşünceye salan ve alabildiğine meraklandıran tek konu Hilar’daki akrabalarımızdan her seferinde gördüğümüz yakın ilgi ve içtenlik değildi; öteden beri gerek eski yazı ve figürleriyle, gerekse kayalıkların oyularak adeta ev şeklinde yapılandıran tarih öncesi yerleşim birimlerinin varlığıyla kaynaştırdığımda daima orayı bir mutluluk ve olağanüstü bir ilgiyle dolaşırdım. Ergani’yi çevreleyen tüm köylerde ya annemle babamın akrabaları veya oralarda yerleşik düzeni bulunan halalarım vardı. Yakınlarını görmeye giden

Saklı Tarihin Hilar Sayfası

okuma süresi: 3 dk.

Şeyhmus Diken Yukarı Mezopotamya, insanlık ve uygarlık tarihinin bugünlere kalan kültür mirasıdır. Soyadının “Büyük ülkenin babası” anlamına geldiğini bildiğim Profesör Ekrem Akurgal; yanlış anımsamıyorsam “Anadolu Uygarlıkları” kitabında, Anadolu topraklarındaki hayat için, bütünüyle “saf bir ırktan” söz edilemeyeceğini, Anadolu ve Mezopotamya’da yaşayan eski ve kadim uygarlıklar tarih sahnesinden çekilmekle birlikte onların evlatları olan halklar hâla bu coğrafyada yaşıyor, demişti. Ve eklemişti; eğer bu insanlar tümüyle yokolup yerlerine başkaları gelmediyse (Ki öyle bir şey olmadığı tarihi bilgilerimizle sabit) o halde şimdi adına “Türkiye Cumhuriyeti” denilen bu ülkede yaşayan insanlar, bu topraklardan gelmiş geçmiş bütün uygarlıkların ortak evlatları. Yani “ez cümle” her birimiz

1 10 11 12 13 14 18