“Felsefe ve Matematiğin Yoldaşlığı” başlıklı yazım 14 Mart 2024 tarihinde şahsi web sitemde ve sonrasında bazı yerel gazetelerde yayımlandıktan sonra whatsapp ve e-posta üzerinden çok sayıda mesaj ve yorum aldım. Bu mesaj ve yorumları gönderen güzel insanların tümüne teşekkürü borç bilirim. Gelen
Misbah HİCRİ İlk bakışta, kitabın ismi sanki çiftçilikle ilgili (sürüm, dikim, biçim) bilgiler veriliyor sanırsınız. Kitabın sayfalarını çevirdikçe yaşamın direngenliği içinde ki bir insanın hayat mücadelesini görürsünüz. Her insanın yaşadıkları onun en büyük eseridir. Kitap iki kısımdan oluşturulmuş; birinci kısmı sosyal, kültürel,
Kitaplı günler yaşıyoruz. Eylül sonunda Diyarbakır’da, ardından Kasım başında İstanbul’da düzenlenen kitap fuarlarının çok fazla ilgi görmesi, yoğun bir katılımın gerçekleşmesi ve sosyal medyada fazlaca yer bulması bunun kanıtı. Her ne kadar kitapları baş üstünde ve başucunda tuttuğumuzu söylesek de durum hiç
Sevgili Arkadaşım Huneyn Kaygusuz,Gönderdiğin yazılarını kitap formatında düzelttim. Yazıların çok karışık ve çok imla ve yazım hatası vardı. Yazı dosyanı belli bir düzene koydum ve yazım hatalarını, noktalama işaretlerini, bozuk cümleleri yetilerim ölçüsünde gidermeye çalıştım. Biraz zamanımı aldı, ama değdi çalışmaya. Yazıların
gece siyah saçlarını günün yüzüne örttüğündeay, gecenin siyah saçlarını aralayıp gül yüzünü gösterir 14-29 Mayıs 2013 tarihleri arasında annemi, kardeşlerimi, akrabalarımı, dostlarımı ve doğup büyüdüğüm mekânları görmek amacıyla Diyarbakır-Ergani-Çermik’te bulundum. Kısa notlar halinde izlenimlerimden bazılarını paylaşmak istiyorum. 14 Mayıs günü saat 17.00
Gülşah Kaya’dan aldığım bir yazı Çok selam ederek başlamak istedim… :)) Evet yazılanları büyük zevkle bende okudum Huneyn Kaygusuz ve Kamil adlı şahsın yazdıklarını.(*) Tarımın geliştiği ilk yer Orta Doğu’da verimli hilal adı verilen bölgedir. İlk defa tarıma alınan buğdayın ana vatanının,
Tarihin şafağında Hilar vardır. Bölgemizin on bin yıllık tarihine baktığımızda; aynı coğrafyada, birbirinden farklı, hatta birbirlerine karşı duran pek çok kültürel, etnik ve dinî oluşumun değişerek, birleşerek, dağılarak ve sonra yeniden ve yeniden bütünleşerek, geçmişten geleceğe yaptıkları kanlı ve coşkulu yolculuğuna tanık
Sevgili Müslüm, Huneyn’e bayıldım, resmen mest oldum, hayran kaldım. Bir köylünün bu olağanüstü yerel, evrensel ve entelektüel olmasına bayıldım. Sana mektubu(*) ve krokisi çok zengin bir içeriğe ve evrensel bir anlayışa harika bir örnek. Dolayısıyla gazeteye göndereceğin yazıyı okuduktan sonra daha düzgün
Sevgili Müslüm, merhaba.(1) Sana yazılan mektupları şimdi okudum.(2) Mektupların ikisi de pozitif değerlendirme niyetiyle yazılmış ama ben birincisini yani Huneyn Kaygusuz’unkini daha çok beğendim, belki de içerden olduğu için:) Huneyn’in mektubu ile ilgili birkaç şey yazmak istedim. 1-Diyor ki; “İlk göze çarpan
Sevgili Arkadaşım,(1) Huneyn Kaygusuz iyi, çalışkan bir köylü. Benim de arkadaşım. Hila’ra yolun düşerse selamımı söyle hem seni gezdirir ve hem de sana gerekli bilgileri verir. Bu arkadaşım bilgisayar kullanmıyor. Klasik mektuplaşama türü haberleşiyoruz ve bazen de telefonlaşıyoruz. Bu nedenle ‘Kevirê Mistê