Sevdiğim dostların, arkadaşların, tanıdıkların, hemşerilerin kitaplar yazması beni her zaman sevindirmiş ve yaşama dair umudumu tazelemiştir. Kıymetli hemşerim, iş insanı Refik Türk’ün hazırlamış olduğu ve imzalayıp şahsıma gönderdiği Köy Enstitüsü’nden İlköğretmen Okulu’na HOŞOT (DİCLE) ANILARI(*) kitabı bende bu duyguları bir kez daha
Yazının öncesi:Bir Mezuniyet Tezi: Ergani İlçesinin MonografisiErgani İlçesi Monografisi-2 Dönemin siyasi iktidarı tarafından Köy Enstitüleri kapatılınca, Dicle Köy Enstitüsü de öğretmen okuluna dönüştürüldü. Ben enstitü zamanını görmedim, ama Dicle İlk Öğretmen Okulu’nun güzel olduğu dönemleri gördüm. 1970’lı yılların başında kardeşim Miktat okulda
Çocukluğumda yazları damda yatardık. Geceleyin yataklarımıza uzandığımızda gökyüzünde yıldızları, Maden yolundan gelip geçen arabaların ve istasyondan geçen tren ve katarların farlarından yayılan ışıkları merakla izlerdik. Seslerini duymazdık, sadece ışıklara bakıp düşler kurardık. Gençlik dönemimde istasyona her gittiğimde; raylar, buhar ve duman yayan
Dicle Köy Enstitüsü mezunu Adnan Binyazar, Masalını Yitiren Dev(*) anı-romanında masalını yitiren dev ya da devini yitiren masal gibi çocukluğunun peşinde koşarken, bizleri de 1940’ların yoksun ve yoksul yıllarına götürüyor. Masalını Yitiren Dev anı-romanı, Adnan Binyazar’ın çocukluk ve ilk gençlik anılarından oluşuyor.
Sevgili Müslüm Üzülmez,Grupla(1) paylaştığın o güzel, o anlamlı, o kan kaynatan fotoğraflarını gördükçe, Zülküf Dağı’ndan Hoşot Ovası’na esen o okşayıcı, o serinletici rüzgârı yeniden bedenimde, belleğimde, yüreğimde duyumsar gibi oldum.“Remzi İpek” adı da yabancı gelmiyor bana.Yaraya neşter atan, ya da merhem çalan