Gazetemizin köşe yazarlarından Müslüm Üzülmez’in kişisel web sitesi www.uzulmez.site yayın hayatına başlamıştır. Yazarımızın web sitesinde gazetemizde yayınlanmış yazıları dışında, basılmış kitapları, değişik gazete ve dergilerde çıkmış yazıları, teknik yazıları ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış yazıları ile kendisi ve kitapları hakkında basında
Uzun Bir Yürüyüş
1950’de Diyarbakır Ergani’de doğan Üzülmez, kendisi için büyük önem taşıyan Ergani üzerine yaptığı detaylı incelemelerinden oluşan kitabında doğduğu ve büyüdüğü yöreleri tarihi ve kültürüyle anlatıyor. Üzülmez kitabında Ergani’nin genel durumu, yazılı ve yazılı olmayan tarihi ve sosyal yaşamının yanı sıra Erganili yazar, çizer ve aydınlarına da yer vermiş. Daha önce yayınlanmış kitapları da bulunan Üzülmez, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde mühendis olarak çalışıyor. Ergani’nin tarihi ve kutsal mekânlarını, önemli olaylarını ve ‘Erganili olmayan dostlarını’ da anlattığı bu kitabı, kendi çabalarıyla yayınlamış. Kendisinden önce yöre üzerine yapılmış olan çalışmaların yanı sıra büyük çabalar sonucu ulaştığı özgün belgelerden de yararlanan Üzülmez, kitabıyla başta kendi
Ülkelere Bilgi ve Nesne Taşıma
Nurettin Değirmenci Sn. Müslüm Üzülmez’in üç hafta üst üste Ergani Haber’de yayınlanan “ABD ve Genişletilmiş Ortadoğu Projesi” ile ilgili yazılarını zevkle okudum. Irak’ta bulunan biri olarak izlenimlerimle bu yazılara ufak bir ek yapmak istiyorum. Tarih: 9 Ağustos 2005. Yer: Irak. Bugün Amerika’daki yakınlarına hediyelik eşya satın almak için pazarlık eden bir askeri izledim. Askerler, evlerine değişik hediyeler satın alıyorlar. Bazıları giysi, bazıları halı, diğerleri kıymetli madenleri tercih ediyor. En fazla alışveriş yapan, bir aylık maaşının dörtte birini Ortadoğu’da bırakıyor. Zaten para için gelmiş asker, parasını Ortadoğu’da bırakır mı?Buna karşın, ABD ve Batı’ya giden geri ülke bürokratları, yöneticileri, zenginleri sayısız valizlerle
Ergani’yi Bilir Misiniz?
Ergani doğumlu Müslüm Üzülmez, “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş” adlı kitabıyla okurlarının karşısına çıktı. KÜLTÜR SERVİSİ “Her ilin, her ilçenin ve hatta her köyün bir öyküsü olduğuna inanmaktayım. Erganiler de kendi yaşam öykülerini bilmelidirler diye düşünüyorum” diyor yazar Müslüm Üzülmez. Aralarında şiir kitaplarının da bulunduğu 11 kitaba imza atan Ergani doğumlu Müslüm Üzülmez, yukarıdaki düşünceden hareketle, “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş“(*) adlı kitabıyla yeniden okurlarının karşısına çıktı. Sönmüş volkanik bir dağ olan Zülküf’ün güney eteklerine kurulan Çayönü’nden başlayarak günümüzün Ergani’sine kadar uzanan yolculukta, yer yer belgelere dayanarak geçmişe ışık tutarken, yer yer kendi düşüncelerini belirtmekten de sakınmamıştır. 1920’lerden 2000’li yıllara
Müslüm Üzülmez, Çayönü’nden Ergani’ye
Kendi Yayını, İstanbul 2005, 768 sy. 1950’de Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ergani’de, yüksek öğrenimini Ankara’da, Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. 1969’da devrimci harekete ilgi duymaya başladı. Çeşitli kamu ve özel sektöre bağlı işyerlerinde mühendis olarak çalıştı. Mühendisliği’nin dışında ayrıca dernek yöneticiliği, sendika yöneticiliği, parti yöneticiliği, işçilik, pazarcılık gibi çeşitli işlerde de çalıştı. Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nde mühendis olarak çalışmaktadır. Evli olup, iki çocuk babasıdır. Müslüm Üzülmez’in Yayınlanmış Eserleri: Ateşçi ve Kalorifercinin El Kitabı (1991), Çevre Politikaları ve Yasal Düzenlemeler (1993), Döküm Sanayi ve Çevre
Müslüm Üzülmez, Ben Bölmeden Geldim Komutanım
Eko Kitaplığı, İstanbul 1999, 189 sy. Bu kitabı derlemekteki amacım Amerikan, Rus, Yahudi, İskoç gibi ya da Laz, Bektaşi, Kayseri fıkraları gibi insanın sadece gülme ihtiyacını karşılamak değil; “kimliksiz” ve bakışları bıçak gibi insan yüreğini çizen insanların da mizah ve fıkralarını ve de gerçek yaşamda ağır yoğunlukta yaşanmış trajikomik olayların yer aldığı kara mizahını kaleme alarak; tam teşekküllü beyin yıkama servislerinin “hizmette sınır gözetmeden” aralıksız çalıştığı bir dönemde, kendi yaratan, güldükçe dudaklarında çiçekler açan insanların bu konuda yapacakları çalışmalara küçük bir katkı sağlamak, bir belge bırakmaktır. Berfin BaharAylık Kültür Sanat ve Edebiyat DergisiYıl: 11, Sayı: 92, Ekim 2005
Uzun Ama Yormayan Bir Yürüyüş
Kenan Mendekli(*) (Showtvnet.com internet sitesinin Şef Editör ve yazarı) Hani bazen elinize bir kitap alırsınız da acaba bu kitap kaç yılda yazılmış dersiniz ya işte bu kitap tam öyle bir kitap, 767 sayfa… Müslüm Üzülmez’in kaleme aldığı “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş”… Ergani, Diyarbakır’ın küçük bir ilçesi, ister istemez bir ilçenin 767 sayfalık yazılacak nesi olabilir ki diyesiniz geliyor ama diyemiyorsunuz. Çünkü bu kitaba bir göz atalım derken, siz de kendinizi bu uzun yürüyüşün bir yerinde buluyorsunuz ve o zaman anlıyorsunuz ki kitap sadece Ergani ile sınırlı değil. Mezopotamya’dan Anadolu’ya yüzyıllara yayılan bir yolculuk serüveni. Bu yolculukta Atatürk’ün Ergani ziyaretine
“Ergani’den Çayönü’ne: Uzun Bir Yürüyüş” Kitabına Dair
Eşref ÜzülmezTarih Öğretmeni Sn. Müslüm Üzülmez,“Ergani’den Çayönü’ne: Uzun Bir Yürüyüş” kitabınızı aldığım günden beri heyecanla okuyorum. Çok beğendim, sizi tebrik eder ve kutlarım.Kitabı yazma nedenlerinizi göz önünde bulundurursak her şey çok güzel ve mükemmel tasarlanmış. Öncelikle içindeki bilgiler, bana göre, biz Erganililer için mükemmel bilgiler. Benim duymadığım, bilmediğim birçok olay anlatılmış. Bunlara nasıl ulaştınız! Bilmiyorum. Güzel kaynaklar ve önemli bazı değerlendirmeleriniz var. Görüşlerinizin hepsine, tarihle ilgili bölümlerdekilere, katılmam mümkün değil: Taraflı davrandığınızdan dolayı. Zaten bunu kitabın önsözünde belirttiğinizden, sizi yine de haklı buluyorum. Duygu ve düşüncelerinize, özlemlerinize katılmamak mümkün değil. Bazen geceleri yastığa başımı koyduğumda, aynı duyguları ben de yaşıyorum.
Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş
Naci Gümüş İnsanlık kültür tarihini, Mezopotamya ve Anadolu kültürünü ortaya çıkaran yerdir Çayönü. 1946 yılında Prof. Kılıç Kökten, 1962’de Prof. Halet Çambel ve Prof. Robert J. Braidwood tarafından Ergani’de Çayönü’nde tarihöncesi araştırmalar başlatılmış, yazılı olmayan bir kültür hazinesi ortaya çıkmıştır. Çalışmalar 1991–1993 yılları arasında Ergani Yayvantepe (Tılhuzur) Köyü’nde Prof. Mehmet Özdoğan başkanlığında yapılan kazı çalışmalarıyla dünyayı şaşırtan bulgulardan, günümüz Ergani’sine uzanan tarihi yolculuğu; belge, bilgi, biyografi ve fotoğraflarla anlatan kitabın adıdır “Çayönü’nden Ergani’ye: Uzun Bir Yürüyüş”. Ergani’yi milattan öncesinden alarak günümüze getiren, alın teri, göz nûru uzun ve yorucu bir çalışmanın eseri olan 767 sayfalık kitap, Müslüm Üzülmez tarafından kaleme
Uzun Bir Yürüyüş
Her gece yıldızların çok parlak olduğu bir yerde doğdu, her gece parlak yıldızları seyrederek büyüdü. Sonra ona da günün birinde yol göründü. Onun için “Uzun Bir Yürüyüş” başlıyordu, Çayönü’nden Ergani’ye… Şimdi geceleri göğünde yıldız görünmeyen bir yerde yaşıyor. Belki de bu yüzden yaşadıklarını Yılmaz Odabaşı’nın dizeleriyle ifade etme ihtiyacı duydu. “Hep susmakSusmak…Yetmiyor bazenİşte bu yüzdenBütün ışıkları yanmalı yeryüzününOzanlar her şeyi anlatmalı.” O kendi yaşamını Kavafis’in bir dizesiyle özetliyor aslında, “Yaşamı bir kentte ıskalarsan hepsinde ıskalarsın” diyor “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş” kitabında Müslüm Üzülmez…“Ben ve kuşağım için Erganili, Diyarbakırlı ya da Doğulu olmak bambaşka bir şeydi…Her toplumun tarihi, aynı zamanda
Müslüm Üzülmez’in “Çayönü’nden Ergani’ye…”
Enver Yorulmaz Uzun süredir büyük bir sabır ve metanetle, Ergani’yle ilgili bilgi, belge ve her türlü dökümanı toplayıp ayrıntılı bir yapıt hazırlamanın yoğun çalışmaları içersine giren değerli araştırmacı Müslüm ÜZÜLMEZ, nihayet 767 sayfadan oluşan ve Ergani’yle ilgili adeta ansiklopedik yazılar içeren; “ÇAYÖNÜ’NDEN ERGANİ’YE UZUN BİR YÜRÜYÜŞ” adlı kitabını piyasaya çıkardı. Yoğun bir çalışmanın değerli bir ürünü olan eserle ilgili olarak ÜZÜLMEZ şunları söylüyor; “Ben ve kuşağım için Erganili, Diyarbakırlı ya da Doğulu olmak bambaşka bir şeydi.” diyor ve görüşlerini şöyle sürdürüyor; “Devrimci duygu ve düşüncelerin kilitlendiği düğüm noktası, daha doğrusu isyankâr ruhlarımızın anavatanıydı yöremiz bu bir. İkincisi, her toplumun tarihi,