Gazetemizin köşe yazarlarından Müslüm Üzülmez’in kişisel web sitesi www.uzulmez.site yayın hayatına başlamıştır. Yazarımızın web sitesinde gazetemizde yayınlanmış yazıları dışında, basılmış kitapları, değişik gazete ve dergilerde çıkmış yazıları, teknik yazıları ve daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış yazıları ile kendisi ve kitapları hakkında basında
Yazar Üzülmez’in Yeni Kitabı Çıktı
Yeni yayımlanan “St. Petersburg İzlenimleri Ve Dicle Vakitli Gecelerde Yazılanlar” kitabında; “Güneş, yaşam iksiri olan altunî ışığını evrene sunarken ayrımcı davranmaz; dağlara, denizlere, ülkelere, kentlere, canlı cansız tüm varlıklara cömertçe sunar ışığını, yaşama kaynaklık eder. Bizler, güneş ışınlarının hayat verdiği değişik coğrafyaları gezip toplumları gözlemleyerek muazzam bilgiler ediniriz ve bu bilgileri paylaşınca da bilgi dağarcığımızı, birikimimizi katmerleştirerek zenginleştiririz” diyor Müslüm Üzülmez. Üzülmez söylediğini yerine getiriyor yayımlanan kitabında. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dağıldıktan sonra Rusya’nın St. Petersburg (Leningrad) kentine gidişlerini ve bu gezilerde tuttuğu notları edindiği bilgilerle harmanlayıp zenginleştirerek kaleme almış olduğu izlenimlere yer vermiş ağırlıklı olarak. Leningrad’daki Kürdoloji çalışmaları
St. Petersburg İzlenimleri Ve Dicle Vakitli Gecelerde Yazılanlar
Yeni yayımlanan “St. Petersburg İzlenimleri Ve Dicle Vakitli Gecelerde Yazılanlar” kitabında; “Güneş, yaşam iksiri olan altunî ışığını evrene sunarken ayrımcı davranmaz; dağlara, denizlere, ülkelere, kentlere, canlı cansız tüm varlıklara cömertçe sunar ışığını, yaşama kaynaklık eder. Bizler, güneş ışınlarının hayat verdiği değişik coğrafyaları gezip toplumları gözlemleyerek muazzam bilgiler ediniriz ve bu bilgileri paylaşınca da bilgi dağarcığımızı, birikimimizi katmerleştirerek zenginleştiririz” diyor Müslüm Üzülmez. Üzülmez söylediğini yerine getiriyor yayımlanan kitabında. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dağıldıktan sonra Rusya’nın St. Petersburg (Leningrad) kentine gidişlerini ve bu gezilerde tuttuğu notları edindiği bilgilerle harmanlayıp zenginleştirerek kaleme almış olduğu izlenimlere yer vermiş ağırlıklı olarak. Leningrad’daki Kürdoloji çalışmaları
Harita (Metod Defteri)
M. Şehmus Güzel İyi çizilmiş bir harita bir bakışta birçok şeyi şıp diye anlamamıza yardımcı olabilir. İyi çizilmiş bir haritanın hele “altındakilere” ulaşabilirsek haritanın üstündekilerinin ve komşularının stratejisini ve jeo stratejisini anlayabiliriz. Bir harita, iyi çizilmiş bir harita, yinelemekte yarar var, cografya ve tarih dersleri verir, aynı zamanda derli toplu toplumsal meseleler, kimlikler, “aidiyetler” yumağıdır da. Anlatır anlamak isteyene. “Kimliğiniz?” diye sorulması bir rastlantı değildir bir haritada bir noktadan öbürüne geçmek üzereyken. Evet kimliğiniz? Kimliğimiz? Haritaları iyi çizmek, iyi okumak, yerinde ve haklı renklerle donatmak gerekiyor. Denizler mavi, dağlar kahverengi, vadiler yeşil olmalı, her şey iyi ve güzel çizilmeli. Peki
Dünyanın Haritası Yeniden Çizilirken (Tanıtım Yazısı)
Uzun bir süredir Ortadoğu yanıyor. Emperyal güçler, bölge devletleri, Müslüman Sünnî ve Şiî mezhep şeyhleri, İslamî şeriatçı örgütler ve daha birçok oluşum bu yangını sürekli harlıyor. Savaş uçakları bombalarıyla, tank ve toplar mermileriyle, canlı intihar bombacıları patlayıcılarıyla güzelim kentleri, kasabaları, köyleri, bağları, bahçeleri yakıp yıkıyor. Tarihî mekânlar onarılmaz biçimde harabeye dönüyor. Acı, gözyaşı, açlık, hastalık, ölüm, göç dalga dalga yayılıyor. Ortadoğu sanki bir satranç tahtası. Siyasi, askeri ve diplomatik operasyonlar hız kesmeden sürüyor. İttifakların sürekli değişiyor. Kürtler uluslararası bir statü elde etmenin, karşı olanlar ise bu arayışı durdurmanın peşinde. Sıcak gelişmelerin yaşandığı böylesi bir zamanda Müslüm Üzülmez’in Dünyanın Haritası Yeniden
Ergani’nin Saklı Hikayesi
Uzun bir sessizlik döneminden sonra üzerinde tortulanmış tabuları yıkarak kendisine konuşma alanı açan Ermeniler ve sorunları, son yıllarda yerel tarih çalışmalarıyla, insana insanlığını daha içten hatırlatan hikayelerle görünür olmasını sürdürüyor. İsmail Beşikci Vakfı Yayınları’ndan çıkan yazar Müslüm Üzülmez’in “Ergani Tarihinin Saklı Sayfası: Ermeniler” adlı kitabı bu türden bir çalışma. Müslüm Üzülmez tarihsel bir kronoloji izleyerek Meryema Dağı’nın eteğine kurulmuş Ergani’de Ermenilerin izini sürüyor. Üzülmez, önemli tarihi kitaplara referans gösteriyor, diğer çalışmalardan alıntılar yapıyor ama en önemlisi de hala hayatta olan yaşlı kişilerden 1915 ve sonrası hakkında görüşler alıp bütün bu bilgileri iç içe harmanlıyor. 18 Temmuz 1913-11 Kasım 1914 tarihleri
Yazarımız Müslüm Üzülmez’in Kitapları Artık ABD Kongre Kütüphanesi’nde
Dünyanın en büyük, en zengin, en önemli kütüphanelerinden biri olan Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi (Library of Congress)’nin zengin kitap koleksiyonunda yazarımız Müslüm Üzülmez’in iki kitabı da yerlerini aldı. Yazarımız Üzülmez’in Yoldaş Koçero (Tüstav-Sarı Defter Yayınları, 2011 İstanbul) ve On Bin Yıllık Tarihin Tanığı: HİLAR (Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2009 İstanbul) kitaplarına dünyanın artık her yerinden kütüphanenin kitap kataloğunda yer alması nedeniyle incelenebilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi (Library of Congress) ABD’nin ulusal kütüphanesidir. Dünyanın en büyük ve en önemli kütüphanelerindendir. Washington, D.C.’de bulunmaktadır. Koleksiyonunda 470 dilde, 29 milyondan fazla kitap ve diğer yayınlar, 58 milyon el yazması, Kuzey Amerika’nın
Nereye Gittiler Bu Ergani Ermenileri?
Aziz Tekinİstanbul-BİA Haber Merkezi Artık susmanın çok iyi olduğunu düşünüyorum.Zira kelimeler insanın duyduğu şeylerin hepsini anlatmaya yetmiyor.Yetersiz artık kelimeler…Andrei Tarkovsky’nin Ayna filminden Uzun bir sessizlik döneminden sonra üzerinde tortulanmış tabuları yıkarak kendisine konuşma alanı açan Ermeniler ve sorunları, son yıllarda yerel tarih çalışmalarıyla, insana insanlığını daha içten hatırlatan hikayelerle görünür olmasını sürdürüyor. Ağırlıklı yerel tarih, sözlü tarih çalışmaları olan bu eserler büyük bir boşluğu doldurmaktadırlar. Bu çalışmalar insanların zihninde hapishane duvarları gibi olan resmi tarih kalıplarını yıkmakta daha maharetli ve olayın insani boyutunu daha iyi hissettirmektedir. Sıradan insanın gündelik hayatını önümüze sunarken tarihin de daha da sivilleşmesini sağlıyorlar. İsmail Beşikci
Ergani’nin Saklı Sayfası
Müslüm Üzülmez’in ‘Ergani Tarihinin Saklı Sayfası Ermeniler’ kitabı İsmail Beşikci Vakfı Yayınları tarafından yayınlandı. Kendisi de Erganili olan Üzülmez kitabında, Diyarbakır’ın Ergani ilçesi ve çevresindeki Ermenilerin 1915’ten önce ve sonra yaşadıklarını ele alıyor. Ağırlıklı olarak sözlü tarih çalışmasına dayalı olan kitap, Ergani Ermenilerinin tarihiyle ilgili önemli bilgiler içeriyor. Üzülmez ile kitabından yola çıkarak ağırlıklı olarak günümüzde Erganililerin ‘Ermeni algısı’ üzerine konuştuk. Günümüzde özellikle son 10-15 yılda Türkiye genelinde Ermeni meselesinin geçmişe göre daha çok konuşulduğunu görüyoruz. Bu durum, Ergani için de geçerli mi? Diyarbakır’da Ermeniler üzerine rahatlıkla sözlü tarih çalışması yapılabildiğini biliyoruz. Ergani’ye sözlü tarih araştırması için gelenler olsa Erganililer
Meşhur Ergani Şarabı Nasıl Yok Oldu?
(Anlatıcı Müslüm Üzülmez’dir) Tarihi Ergani’de, yani yüz yıl öncesinde, aile büyüklerimin anlattıklarına göre, Zülküf/Makam Dağı’nın tüm çevresi tarla, bağ ve bahçeymiş ve bunların çoğu da Ermenilere aitmiş. Tarla, bağ ve bahçelerde toprak kaymalarını önlemek ve yamaç eğilimlerini düzleştirmek için seki denilen taş duvarlar yapılır, bağ ve tarlaların sınırlarına baştanbaşa badem ağaçları dikilirmiş. En iyi şaraplık üzümler Ergani bağlarında bulunurmuş. Tarih kitaplarında ve günümüzde Ergani bademinin çok meşhur olduğu yazılmakta ve söylenmekte, dahası ağızları tatlandıran, yaşamı renklendiren şarabı çok meşhurmuş. (…) Abdullah dedemin evindeki kilerde kilden yapılmış kocaman küpler vardı. Bu küplere ‘şarap küpü’ derlerdi. Bu kocaman küplere şarap küpü denilmesinin
Ergani Tarihinin saklı sayfası: Ermeniler /Müslüm Üzülmez/ İsmail Beşikci Vakfı Yayınları/ 256 s.
Müslüm Üzülmez’in çalışmasında Ergani/Osmaniye (Diyarbekir) kasabasında 1915 öncesinde Ermenilerin durumu, 1915’teki katliamlar ve eski kasabanın harabeye dönüşünü anlatıyor. Üzülmez, kanlı süreci anlamaya ve tarihin getirdiği acılarla yıllanan yaşlı bir dağın yamacında kurulu şimdilerde ise harabeye dönmüş eski kasabanın gölgesinde yitik zamanın peşinde tarihin saklı sayfalarını aralamaya çalışıyor. Yazar, yazılı kaynaklardan, aile büyüklerinin geçmişte anlattıklarından ve Ergani’de konuya vakıf bazı şahıslarla yüz yüze yaptığı görüşmeler esnasında tuttuğu notlardan yararlanmış kitabı hazırlarken. Cumhuriyet Kitap28 Nisan 2016