Tahrir, Arapça’da “yazım” anlamına gelir. Osmanlı Devleti’nde, tahrir, toprağın mülkiyet ve tasarruf hukukunu, reayanın (ahalinin, halkın) yükümlülüklerini belirlemek, vergi tür ve miktarlarını saptamak için yapılan arazi ve yükümlü nüfus yazım işidir. Arazi ve yükümlü yazım sonuçlarının işlendiği defterlere Tahrir Defterleri denir. Sadece
Bir Bayram Günü Bizi Bırakıp Gitti… 14 yıl aradan sonra Ramazan Bayramı’nı annemin yanında, Ergani Üçevler’de geçirme arzusuyla çalıştığım kurumdan 10 gün izin aldım. İstanbul’dan Diyarbakır’a gittim. Arife günü Ergani’de oldum. Bayramın birinci günü, yani 12.10.2007 tarihinde akşam akrabalarla annemlerde otururken televizyon
2 Mart 2007 tarihli Ergani Haber ve 14 Mart 2007 tarihli Yeni Yurt (Diyarbakır) gazetelerinde “Fatih Sultan Mehmed’in Hocası Molla Gürani, Erganili mi?” başlıklı araştırmam birinci sayfadan haber olarak yayınlandı. Ardından 18 Mart 2007 tarihinde http://www.gonulsitesi.net sitesinde yayına konuldu. Yayınlanan bu araştırmamda
Geçen hafta, Felsefe ve Muzaffer Ünal hakkında bir şeyler yazmıştım. Bu hafta da, Muzaffer Ünal hakkında yazılmış bir yazıya yer vermek istiyorum. Söz konusu yazı, Nurettin Değirmenci’nin yayınlanmamış anılarında, “Ankara’daki Lise Yıllarım” bölümünde, “Rüzgârlı Sokak” başlığı altında yer almaktadır. Yazıyı yorumsuz, olduğu
Zorda gülmek! İnsan zorda olduğunda gülebilir mi? Sevgili dostum, vefakâr arkadaşım, 1958 İzmir doğumlu, yılların usta gazetecisi Oğuz Güven’in yazmış olduğu Zordur Zorda Gülmek kitabını okuyunca, zorda olunsa dahi gülündüğüne tanık olmanın yanında; “zor yıllar”da düşü gerçeğe dönüştürme savaşımı veren 78 Kuşağı’nı
“Cennetle cehennemi iyi öğrendimRuh cenneti ben ise cehennemi gezdim.” -Muzaffer Ünal Felsefe, İlkçağ düşüncesinden alınan, aslı Yunanca Philosophia sözcüğünün Arapçada aldığı şekildir. Sonra aynen Türkçeye girmiştir. Eski Yunancada bu sözcük Filo-Sofia şeklinde iki sözcüktü. Filo, Sevgi; Sofia da Hikmet anlamındadır. Filo-Sofia (Felsefe)’nın
Kamil Sümbül’e Gönderdiğim bir yazı Dayımoğlu selam. “Şarap ve Edebiyat”(*) başlıklı yazımı beğenmene sevindim. Duygulanmana gelince, yazın beni de duygulandırdı. Yaşlanmadan mı, ayrılığın getirmiş olduğu özlemden mi, yoksa hassas oluşumuzdan mı bilemiyorum, zaman zaman beni de bazı şeyler çok duygulandırıyor. Örneğin; dün
“Bire bin veren kınalı toprak/ Gömdüm umudumu bağrına.” Ergani, yazın ve düşün bakımından bereketli bir coğrafyada bulunmaktadır. İlçe olarak taşrada, sıradan bir kasaba olmasına rağmen Sezai Karakoç, Enver Atılgan, M. Şehmus Güzel, Enver Yorulmaz gibi şair ve yazarlarıyla yazın dünyasına; Adnan Aral,
Vital Cuinet hakkında daha önce, hem Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş adlı kitabımda ve hem de 22/12/2006 tarihli Ergani Haber gazetesinde yayınlanan Vital Cuinet ve Çermik başlıklı yazımda bilgi vermiştim. Ama kısaca yine değinmekte yarar var: Vital Cuinet, bir Fransız. 18. yüzyıl
Nurettin Değirmenci’den aldığım bir mektup Sevgili Müslüm, Bu yıl önce Diyarbakır ve Ergani’ye gittim. Orada bazı işlerimiz vardı, hem ziyaret, hem ticaret ile uğraştım. Genel olarak olumlu izlenimlerle ayrıldım. Daha çok Diyarbakır’daki insanlarla ilgilendim. Önyargılı kişilerle fazla temasım olmadı.+Gelişmeler var; yeni yapılar,